Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
11 Ocak 2022

O3 (Ozon Gazı) %100 medikal oksijenden Medikal Ozon Jeneratöründen elde edilen oksijen ve belirli dozdaki ozon karışımından oluşan tıbbi gazdır.

OZON UYGULAMA YÖNTEMLERİ

1.Majör otohemoterapi

(Hastadan kan alınarak tedavinin yapılması) geriatride (yaşa bağlı hastalıklar), dolaşım bozukluklarında yeniden canlanmayı sağlamak için, viral kökenli hastalıklarda ve genel bağışıklık sistemi aktivasyonu için kullanılır. Bu metodla, 50 ila 100 ml hastanın kanı alınır, tam olarak tesbit edilmiş ozonla karıştırıldıktan sonra hastaya geri verilir. (steril ozona dayanıklı sarf malzemesi ve vakumlu şişe kullanılır!). Ozon kırmızı ve beyaz kan hücrelerini oluşturan spesifik maddelerle tamamen reaksiyona girer ve böylece vital aktivitelerini = metabolizmayı arttırır. İşte bu aktive edilmiş kan (ozon ya da oksijen değil!) hastaya hemen normal bir damlalık kullanarak tekrar geri verilir.
2. Minör otohemoterapi

Bu yöntemde ise ozonlanmış 3-5 ml kan kas içi yolla hastaya geri verilir. Bu yöntemle spesifik olmayan bağışıklık sistem aktivasyonu yapılır: alerjik hastalıklarda ve genel olarak bağışıklık sistemini güçlendirmekte kullanılır.

3.Eksternal tedavi

Ozon gazını kapalı bir sistemde özel bir plastik bot (ayaklar ve bacaklar için ) içinde dolaştırarak ya da vücudun farklı bölgelerine uygun torbalar, folyolar ile gerçekleştirilir. Bu sarf malzemeleri ozona dayanıklı materyalden yapılır. Vücudun tedavi edilecek kısmı önceden su ile nemlendirilir, çünkü ozon kuru bölgelere etki etmez. Bu metod ülserleri, yaraları, açık yaraları, ameliyat sonrası oluşan lezyonları, shingles (herpes) ve enfekte olmuş alanları tedavi etmekte çok etkilidir. Diğer yöntemler ozonlu saf su ( dental tedavilerde) ve ozonlu saf medikal zeytin yağı (cilt eruptionları örneğin egzema, mantar, liken gibi).

4.Rektal Uygulama

Uygulanması kulağa hoş gelmese de o kadar rahatsızlık verici değildir (tıbbi olarak rektal insuflasyon denir). Aslında hasta kesinlıkle hiçbir rahatsızlık hissetmez, çünkü O3 gazı direkt olarak hassas barsak cidarı (membranı) tarafından emilir; buna ek olarak tüp ve torbalar tek kullanımlık olduğundan tamamen hijyeniktir ve hasta kendi kendine uygulayabilir. Bu metod genelde barsakların enflamatuar hastalıklarında endikedir ancak son zamanlarda daha az invaziv olmasından dolayı genel sağlık ve yeniden canlanma için kullanılmaktadır.

5.Ozonun eklem içi enjeksiyonu;( intraartikuler yolla ozon verilmesi );

        

Adından da anlaşılacağı gibi ozon gazı (eğitimli kişilerce), yavaşca eklem içine enjekte edilir. Bu metod ağrılı enflamatuar hastalığı olan ekleme uygulanır (artrit,rekurren artroz, genel patolojik sertliklerde uygulanabilir). Ayrıca mensiküs yırtıklarının tedavisinde de etkin şekilde kullanılmaktadır.

6.Paravertebral : Bel ve Boyun Fıtıklarının Tedavisi

Omurganın 2 cm lateralinden infiltrasyon yapılır. İğnelerin dağılımı daima fıtığın 2 cm altında ve 2 cm üzerinde bilateral ve lateralidir. Hastanın bünyesi ve/veya tedavi edilecek alan dikkate alınırken 2 ila 4 cm arasındaki bir derinlik düşünülmelidir (zayıf hastalarda ve dorsal bölgede daha sığ ve obez hastalarda ve lomber bölgede daha derin). Tedavi ilk iki haftada haftada iki kez yapılır ve klinik iyileşme başarıldıktan sonra, tedavi 4 ila 6 hafta arasında bir süre boyunca haftada bir kez ve ardından, 20 seansta bir siklüs tamamlanana dek her 15 günde bir seansa çıkarılır ve semptomlar kaybolduktan sonra seanslar kısaltılabilir. Tedavi çok etkin ve de faydalıdır. Bu tedavi ileri merkezlerde skopi eşliğinde disk içi de uygulanmaktadır. Bel ve boyun fıtığı tedavisinde hastalar hem müzdarip oldukları ağrıdan kurtulmakta ve de dar kanalda sıkışan sinir hasarını hastalığın evresi ve de tedavinin uyumuna bağlı olarak ortadan kaldırmaktadır.

7.Subkutanöz (deri altı) uygulama

Nöropatik ağrının tedavisinde de etkilidir. Asla seans başına 100 ml’nin üzerindeki hacmin kullanılmaması kaydıyla, selülitte kozmetik amaçlarla da kullanılabilmektedir.

8.Vezikoüretral insüflasyon

Tedavi edilecek olguya göre, mesane veya üretra içerisinde 50 ile 100 ml arasında ozon verin. Önerilen konsantrasyonlar 10-15-20 ile 25 µ g/ml arasındadır (kademeli şekilde artırılır). Tedavi ozonlu suyla yapılan bir ön irigasyon prosedürüyle birleştirilebilmektedir.

9.Tetik noktalarında ve akupunkturda ozon mikro-dozları Genel kural olarak, tetik noktaları kaslarda ve sıklıkla derinde bulunmaktadır.

GENEL OLARAK HANGİ HASTALIKLARDA OZON TEDAVİSİ YAPILABİLİR?

Ozon tedavisi ile birçok hastalıklı durum daha iyi hale gelir veya tamamen düzelir. Bu durum bir seri tıbbi araştırma ve tıbbi yayın ile kanıtlanmıştır. Kural olarak hastalıkların tedavisinde ozon diğer tedavilere ek olarak uygulanır, tamamlayıcı tedavi grubuna girer.

Tüm hastalar için , ozon tedavi ile ilgili en son yeniliklerin hızla öğrenilebilmesi için Avrupada pek çok terapist bir araya gelip ”Medical Society for Ozone Application in Prevention and Therapy”, birliğini oluşturmuşlar , bu grubun amacı doktorlar ve hastaların bu konu hakkındaki bilgilerini geliştirmek ve ilerletmektir.Bilgi alış verişi seneler içinde daha da hızlanmış ve gelişmiştir.

Medikal ozon kurallara uygun olarak uygulandığı takdirde tamamen güvenli, pratik, etkili ve ucuzdur.

Doğal olarak,diğer tıbbi tedavi yöntemlerinde de olduğu gibi % 100 garanti hiçbir zaman vaad edilemez , tedavi başarısı uygulanan duruma, hastalığın ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır ancak ozon tedavi ile hastanın genel durumunda iyileşme ve ağrılarında azalma mutlaka olmaktadır. Başarı hastanın ve hastalığın durumuna bağlı olduğu gibi uygulanan yönteme, konsantrasyona ve sıklığına bağlıdır.

Dolaşım bozuklukları

Atar damarın dolaşım bozukluklarında diğer semptomların yanı sıra bacaklarda hissedilen soğukluk, kısa yürüyüşler sonrasında ayaklarda hissedilen ağrı alarm veren semptomlardır, bu durum ozon tedavi için 40 yıldır çok önemli endikasyon oluşturur. Ozon tedavinin dolaşım bozukluklarındaki başarısı yapılmış bir çok sayıda tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır. Ozon klasik tedaviye ek olarak veya tamamlayıcı olarak yani asıl tedavinin yanında kullanılabilmektedir.

Anti-aging ( geriye yaşlanma ) ve yeniden canlanma

İş hayatındaki stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk ozon (O3) tedavisine çok iyi yanıt verir.Ozonun kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin metabolizma akivasyonu ile genel iyilik hali ile kişiler kendilerini yenilenmiş hissetmektedirler. Profesyonel sporcular ve kadınlar bu tedaviden oldukça faydalanmaktadırlar. Ozon fiziksel dayanıklılığı arttırmaktadır.

Yaşlı kişilerde önlem ve tedavi

Yaşlı kişiler ozon tedavisine oldukça iyi yanıt verirler. Bütün klinik avantajlarının yanı sıra oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımını sağlar, bağışıklık sistemini harekete geçirir,ve vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikallere karşı savaşan hücreleri harekete geçirir. Bunun ötesinde beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri mevcuttur (bu durumlarda fiziksel performansda azalma yürüme güçlüğü ve baş dönmesi hissedilir. Bunlara ek olarak tamamlayıcı tedavinin yanısıra ozon tedavi yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmaktadır.

Göz hastalıklarında ozon tedavi

Yaşa bağlı dolaşım bozuklukları atrofik ve dejeneratif değişikliklerle gözü de etkilemektedir. Örneğin senil makuler dejenerasyon retina merkezinde meydana gelmektedir- vizüel fokusun en keskin olduğu noktadır. Bundan dolayı oluşan sekeller optik sinir atrofisine kadar giden çeşitli derecelerde etkili olmaktadır. Yapılan klinik çalışmalarda (Siena Üniversitesinde)ozon otohemotransfüzyon sonrası 6-8 ay içerisinde vizyonda iyileşmeler kaydedilmiştir. Tedavinin devam ettirilmesi halinde vizüel performansta artış gözlenmiş veya daha kötüye gidiş durdurulmakta olduğu saptanmış.

Kanser

Kanser hastalarında ozon tedavisi tamamlayıcı tedavi olarak oldukça başarılıdır. Burada ozonu immun sistem (bağışıklık sistemi) aktivasyonunda kullanmaktayız -düşük dozlarla. İmmun hücreler – örneğin lenfositler, yardımcı ve baskılayıcı hücreler, lenfositler ve natural killer hücreler (katil hücreler) – cytokin denilen interferonu da içeren haberci proteinleri üretmek için ozonun başlattığı biyolojik reaksiyonlar yoluyla aktif hale getirilir. Aslında, ozon vücudun kendi interferon ve interlökinlerini artan miktarlarda üretmesini sağlar. Ozonlanmış kanın hastaya verilmesiyle, pozitif olarak artan bir immün reaksiyonu başlatılır, bu aynı zamanda vücudun genel direncinin ve zindeliğinin artmasına katkıda bulunur.

Cilt mantarları ve enfekte cilt lezyonları

Ozonun mantar ve bakterileri yok edici özelliği, 100 yıl boyunca içme suyunun arıtılmasında başarılı bir şekilde kullanıldı. Bu özellikleri, inatçı deri humusları ve mantarlarla savaşmakta tıbbi ozonu çok etkili bir tedavi ajanı yapar, özellikle bakteriyel enfeksiyonlu ayaklar, gövdedeki mantar enfeksiyonları, mukozaların fungal / mycotic enfeksiyonları.

Enfekte yaralar

Enfeksiyonlu yaraların lokal tedavisi, mesela açık yatak yaraları (decubitus ülserler), alt bacağın ülserleri (Ulcus cruris), şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları ve kangren, tıbbi ozonun klasik uygulama alanlarına ait olan proseslerdir. Burada biz öncelikle, mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan özelliğinden, diğer deyişle bakterisid ve fungisid etkisinden yararlanırız. Yaranın temizlenmesinden itibaren, düşük dozda ozon uygulayarak iyileşme süreci hızlandırılır.

Bağırsak Hastalıkları: proktitis ve kolit

Enflamasyonlu bağırsak hastalıklarında özellikle erken dönemde rektal Ozon gazı üflenmesi şeklinde yapılan lokal uygulamanın çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Birçok durumda arka arkaya 10 seans ozon uygulanması yeterli olur. 248 hasta üzerinde yapılan proktitis klinik çalışmasında sadece hastaların ’unda birkaç 10 seanslık uygulama gerekmiştir.

Virüslerden kaynaklanan hastalıklar

Herpes simplex (facial herpes), herpes zoster (shingles)

Uçuğun her iki tipi, virüsler tarafından oluşur. dudakların uçuğu (Herpes Labialis), sık sık tekrar eden ve nahoş bir hastalıktır, çok başarılı bir şekilde diğer tıbbi metotlarla ozonun kombinasyonu şeklinde tedavi edilir.

Herpes zoster veya padavralara, ozonla tamamlayıcı uygulama faydalıdır, ozonlu su kompresleri ve ozonlu kan transfüzyonu şeklinde iki farklı yoldan tedavi edilebilir.

Karaciğer enflamasyonu (Hepatit A, B, C)

Karaciğerin enflamasyonu, tıbbi ozon için klasik tedaviler arasında sayılır. Hepatit A (HVA = hepatitis virus A) diğerlerine göre problemsiz ve tamamen iyileşebilirken, virüsün diğer şekli, hepatit B (HVB = hepatitis virus B), sıklıkla kronik bir şekilde seyreder. Burada klasik tıbbi tedavi metodlarına ilave olarak, ozonlu kan transfüzyonu ya da rektal yolla ozon/oksijen gazının kontrollü bir şekilde verilmesi ile başarılı sonuçlar alınmıştır. Aynı yöntemler ayrıca kuluçka süresi yıllar süren ve kronikleşene kadar bir karaciğer hastalığı olarak teşhis edilemeyen hepatit C hastalığına da uygulanır.

Enflamasyonlu ve dejeneratif eklem hastalıkları 

Enflamasyonlu eklem hastalıklarını üç evreye ayırdığımızda, özellikle evre 1 ve 2, bir başka deyişle ağır kemik deformasyonlarının olmadığı durumlar, medikal ozon uygulamalarına cevap verir. Gonartroz (diz eklemi enflamasyonu) ya da diz ve omuz eklemlerindeki aktif arthritic form tedaviye cevap veren sınıfa dahildir. Standart tıbbi metodlara – spesifik egsersiz terapileri – ilave olarak bu gibi durumlarda intraartiküler ozon enjeksiyonu başarıyla uygulanır. Bağışıklık sistemini güçlendirme ve kıkırdak metabolizmasını aktive etme özelliklerine ek olarak burada ozonun tamamıyla antienflamatuar özelliğinden faydalanıyoruz.

Artritik/Romatizmal Durumlar – Kronik poliartritler

Artritik/romatizmal durumlar iskelet veya kas sistemiyle ilgili pek çok ağrılı, fonksiyon kısıtlılığı da yapabilen hastalığı kapsamaktadır. Genel olarak medikal ozon uygulaması fizik tedavi ile beraber kombine olarak tamamlayıcı amaçla kullanılmaktadır. Romatoid artrit ( kronik poli artrit ) de yapılan çalışmalarda akut olmayan durumlarda ozon majör otohemoterapi tamamlayıcı olarak başarılıdır. Burada kullandığımız etkisi anti enflamatuar etkidir.

Diabet (Şeker hastalığı):
Pankreas hücrelerinin yenilenmesi ile doğal insülin salınımını arttırıyor hastanın ilaç ihtiyacını azaltıyor

  • Şeker hatalığına bağlı yaralarda
  • İnsülin direncine bağlı kilo artışında
  • İlaç ihtiyacını azaltılmasında kullanılır